Toplum algısının sağlık davranışlarını belirlediğini hepimiz biliyoruz. Hatta toplum algısı olmayan salgınları ortaya çıkararak insanlarda korkuya neden olmaktadır. Bazı kurum ve kuruluşlar bu durumdan çıkar sağlamaya (çoğunlukla sağlık ürünlerinin satılması, sağlık hizmetinde talep artışı gibi) çalışmaktadır.
Bu durumun medya şirketleri (haber kanalları, haber siteleri vb) tarafından kışkırtıldığını düşünüyorum. Çünkü tık peşinde koşan medya şirketleri asılsız, çarpıtılmış haberler yaparak (sosyal medyada toplumun bilginin doğruluğunu kontrol etmeksizin davrandığını bildiği için) sağlık davranış ekonomisi yaratmaya çalışmaktadırlar.
Ülkemizde GERGEDAN VİRÜSÜ / GRİBİ özelinde bu konuyu ele almak istiyorum.
Öncelikle Google üzerinde GERGEDAN VİRÜSÜ / GRİBİ ile ilgili bir arama yapalım.
Ülkemizde haber sitelerinin ‘TIK avı’ sebebiyle içerisinde kanıta dayalı olmayan bilgiler içeren haberlerin çok sık yapıldığını ve bir haberin ise kopyala yapıştır kültürü ile diğer internet sitelerine aynı şekilde yayıldığını görmekteyiz.
Aynı şekilde haber sitelerinin ürettiği bu içerikler sosyal medya kanalları ile kar topu etkisi yaratarak Google tarafından algılanacak kadar toplumsal düzeye çıkmaktadır.
Google’da 13 Aralık 2018 tarihinden sonra GERGEDAN GRİBİ teriminde aramaların çok fazla bir şekilde yapıldığını görmekteyiz.
Bu durum ise dijital ortamda sanal bir gribin yayılmasını artırmakta ve toplumu yanlış tanı ve tedaviye yönlendirmektedir.
Bu nedenle toplumun ulusal düzeyde güvenebileceği ve toplumun her kesiminden kişinin anlayabileceği bir sağlık platformunun ortaya çıkarılması gerekmektedir.